3. Dönem Milletvekilliği Yapan Ensar Öğütün'ün Yazdığı Kitap Kesinlikle Herkes Okunmalı
Kitabın 1. Baskısını Okuyan Sözcü Gazetesi Yazarı Aytunç Erkin'in Yorumunu sizlere Sunuyorum.. ''Erdoğan Bu Kitabı Okumalı''
Tespit 1: faiz kıskancım da köylümüz fakirleştirir ip büyük şehirlere göç ettirilmiş ve dünyanın ilk tarım yapılan Bölgesi olan Anadolu topraklarında ekilmeyen alanlar yüzünden çiftçimiz sana muhtaç kalmıştır.
Tespit 2 Türkiye'nin iktisadi politikaları faiz Kazancına girince et canlı hayvan soğandan sarımsağa nohuttan mercimeğe üzümden domatese buğdaydan gulata kadar birçok ürünün 100ü aşkın ülkeden ihraç ettiğimiz görüldü
Serkan: Tespit 3 Cumhuriyet döneminde Atatürk bilimsel çalışmalarıyla tohum istasyonları kurarak tarımı geliştirerek Ziraat okulları ve tarımsal işletmeler kurup 1928'de Türkiye Almanya'ya arpa ve buğday İtalya'ya yulaf buğday ve arpa İsviçre ve belçika'ya buğday ihraç edildiği belgelenmiştir
Serkan: Bu tespitleri üç dönem CHP'den Ardahan milletvekili olan Ensar öğüt yaptı elimde faiz kıskancın da devlet ve tarım/ Arsin kitap kitabı var öğüt'ün bu kitapta ne var Ensar öğüt diyor ki Anadolu topraklarını ele geçirebilmek için yayılmacı emperyalist dış güçler osmanlı'yı ekonomik alanda zayıflatmak için 1500'lü yıllar da kapitülasyonlarla ele geçirmeye başladılar. 1853 yılında Kırım Savaşı'nda yüksek faizle borçlanan Osmanlı 1875'de iflas edip 1881'de düyun-u umumiye ilan etmiştir. 1918'de Mondros 1920 serv antlaşması ile emperyalist güçlerin Anadolu'yu bölüşme projelerini 1881'de Doğan Atatürk'ün nasıl durdurduğunu ve ülkenin tarımla birlikte nasıl kalkın dığını anlatıyor
Ensar öykü dinleyelim
Atatürk Mart 1928'de şu cümleyi kurmuştu eğer milletimizin çoğunluğu çiftçi olmasaydı biz bugün dünya yüzünde olmayacaktık. Ensar öğüt de kitabı köylülere adamış bu kitabı mı güneşin altında kıvranan nasırlı elleriyle toprakta üretim yapan milletin efendisi köylülerimize ithaf ederim... Ekonomide çıkış yolu arayan iktidar ekonomide yeni bir yöntem arayan muhalefet de faiz kıskancın da devlet ve tarım kitabını okumalı
Örneğin
Tespit 4: 1 Temmuz 1944 yılında, 44 ülkenin maliye bakanları ve merkez başkanları, ABD'de bir araya gelerek, doları tüm dünya ülkelerinde ortak para sistemine geçirip banka ve ticaret sistemini Amerika'ya bağladılar
Tespit 5: az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler devletçi ve karma ekonomi modelleriyle yönettiği sistemlerden vazgeçirtildi. Rekabete dayalı serbest piyasa ekonomisini uygulanması istendi.
Peki serbest piyasa ne getirdi
Ensar öğüt'ten okuyalım devlet kuruluşları özelleştirildi... Ülkelerin tarım ve hayvancılık olmak üzere ekonomik kaynaklarını gelirlerini ele geçirdiler stratejik önemli olan coğrafyadaki ülkelere de silah satıp savaşlara sokarak yüksek faizlerle para satmayı amaç edinerek ülkeleri sömürerek kendilerine bağladılar. Sermayesi olmayan köylünün küçük esnafın az sermayeli sanayicinin çok büyük kurumlarla rekabet etmesi veya serbest piyasa koşullarına göre yarışması mümkün değil.
Peki... Atatürk ne yaptı?
Osmanlı dönemi gibi
Tespit 6: Atatürk, osmanlı'ya yüksek faizlerle kredi verip... Savaşlara sokup... Osmanlı'yı yıkan, küresel sermaye temsilcilerini Türkiye'ye sokmadı. Emperyalizm ancak demokrat parti iktidarı döneminde Türkiye'ye girdi.. sonraki hükümetler de borç para almak için im IMF'ye defalarca davet ettiler. Türkçe'yi iyi nesiller boyu ödenecek yüksek faizle büyük borca soktular. Bir ödemek için de yüksek devalüasyonlar yaptırdılar.
Tespit 7: 2002 seçimlerinden sonra da... AKP iktidarında... Özellikle tarımı yok etmek için tohum kanunu başta olmak üzere birçok kanunun çıkmasını sağladılar. Kendi ülkelerinde ürettikleri ibret (melez) tohum ve GDO lu ürünleri Türkiye'ye satarak hem insanlarımızı zehirlenmesine hem de Türkiye'nin ekonomisini Osmanlı döneminde olduğu gibi yüksek faizle küresel güçlere borçlandırdılar.
Saat başı 2.7 milyon dolar
Sonuç bu tespitlerden sonra aklıma 14 Aralık 2020'de sözcü'de röportaj yaptığın CHP'li ilhan kesici'nin şu cümleleri geldi: ''bir faiz hesabı çıkarmak istiyorum. Konuştukları faiz konusu ne? Merkez Bankası faizi düşürdü, çıkardı vs... Lüzumsuz laflar bunlar! Esas konuya bakalım: 3C kitabında 2021 yılının faiz rakamı 180 milyar lira. Bu fazla görünmeyebilir bütçenin %14'ü şimdi buna göre bölelim: 493 milyon lira.... Saate bölelim: her saat 21 milyon Türk lirası faiz ödüyoruz. Dolara çevirelim: 2.7 milyon dolar! Saat başı bu rakam. Ödenen faiz borcunu mukayese edelim. 20 milyon insanımız dan alınan gelir vergisi var. Türkiye'nin bütün çalışanlarından alınan gelir vergisi 220 milyon lira! İşçiler, memurlar, köylüler vs... Topladığımız vergi şu 220 milyon lira. Faiz borcunu ödediğimiz 180 milyar lira ünlem bu ateşe kar dayanmaz, can dayanmaz! Canlarından basa basa vatandaşından topladığı vergiyi sadece faize veriyorsun. Bu devam edemez! Öyle bir ekonomik yapı olmaz. Merkez Bankası başkanı’nı değiştirdim, faizi yükselttim. Bunlar laga luga laflar. Asıl mesele bu.