Posof Tekstil (dibek tekstil) Mağdurları Ve İş Yeri Sahipleri Kim
Geçtiğimiz günlerde Ardahan‘ın Posof ilçesinde 22 kişinin işten atılması bir çok kişinin tepkisine neden oldu.
Bazı iddialar ile Ömer Uçar İle Turgay Uçar, adli iki kardeşin geçmişine bakmak gerekiyors, söyle birkaç araştırmanın neticesinde ulaştıklarımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlk olarak iki kardeşin açtıkları iş yeri İzmit’te oldu. Açtıkları iş yerini akrabaları olan bir Almacı ile birlikte ortak açtılar. Bu açtıkları iş yerinde bir çok kişiye iş imkanı tanıdılar. İşleri iyi giderken ortaklar arasında farklı şeyler olamaya başladı ve iş yerindeki bazı makinalar v.b şeylerin satılmaya başlandı. Bu satılan makinalar Alman ortağın bilgisi dışında oldu.
Bu doğal olarak orda çalışan personele de etki etti ve oradaki personelin paraları ödenmemeye başlandı. Ve bir süre sonra birde o iş yeri ortadan kayboldu ve işçiler mağdur edildi.
Buradan Kaçan Kardeşler Kocaeli’nde
Kocaeli’ne gelerek bir iş yeri daha açan Kardeşler, fason işi alarak işe başladılar. Sonrasında yürüttükleri bu işte işin devamı olmayınca, buradaki iş yeri de sekteye uğradı.ve burda da bir sürü insanı mağdur ettiler.
Kardeşler Bu Defa Ankara Kazan’da
Ankara Kazana gelen kardeşler o bölgede tanınmayan iki kişi ve bu kardeşler birileri
üzerinden yürümeleri gerekli idi. Devreye o bölgede sözü geçen biri Ablalarının oğlu üzerinden yürüdüler ve burada da fason işi alarak Koçaeli’de yaşadıkları aynı şeyi yaşayarak orda da bir çok kişiyi mağdur ettiler.
Kardeşler Baba Toprağı Posof’ta
Onca badire atlatan kardeşler bu defa baba ocağı Posof’ta bedava denecek bir yer buldular. Bu defa doğru yolda yürümeleri gereken kardeşler daha ilk alınan işçiler üzerinden yanlışa düştüler. İş-kur üzerinden alınması gereken kişiler alındı. Ve normalde ayın 27’sinde başlaması gereken işçileri 27 gün önce işe aldı. Bu alınan işçiler sigortasız bir şekilde 27 gün boyunca çalıştırıldı. Çalışan bu insanların paraları ödenmedi bu işçiler normal asgari ücret ile çalıştığını söyleyen iş yeri sahipleri iş para ödenmesine gelindiğinden insanlara biz sizin paranızı vermiyoruz, İş-Kur sizin paranızı veriyor ve bu ücretler sizin normal bir işçi değil de kursiyer olarak paranızı veriyor diyerek işin içerisinden sivrilmeye çalıştılar. Ve buna itiraz eden personele hakaret tarzı sözcükler kullanarak hiçbir şekilde ücret ödenmeden işten atıldıklarını söylediler. İş bu basına yansıması üzerinde işçilere göz boyaması ile ufak tefek ücretler yatırıldı.
Şimdi haklarını arayan onca insanın haklarını kim verecek ve bu Kardeşler mi üstün tutulacak yoksa onca ekmeğinden edilenler mi olacak. Bunu da ilereleyen süreçte adaletin sarsılmaz bütünlüğü ile birlikte göreceğiz.
İnsanlar memleketine geldiği zaman ayağındaki yırtık ayakkabıyı değişiyor ki gittiği yerde demesinler ki aman bakın yırtık ayakkabı ile geldi.